Bir zamanlar soğuk ve karlı bir ülkede Elsa adında güzeller güzeli bir prenses yaşarmış. Elsa’nın saçları kadar beyaz olan bu topraklar sanki bir peri masalından çıkmış gibiydi. Ancak Elsa’nın mutluluğu kıskanç bir büyücünün gölgesinde kaldı. Sihirbaz, Elsa’nın büyülü güçlerini miras almak istiyordu. Bir gün gizlice Elsa’nın şatosuna girer ve onu büyülü bir uykuyla uyuttu. Daha sonra prensesi büyülü pembe bir bulutun içine hapsetti ve onu kalenin dışına çıkardı. Elsa’nın kız kardeşi Anna, prensesi bulamayınca derin bir üzüntüye kapıldı.
Ancak Elsa’nın en iyi arkadaşları sevimli geyik Sven ve konuşan kardan adam Olaf hemen yanıt verdi. Pembe bulutu birlikte kovaladılar. Yol boyunca Elsa’nın güçlerini almak isteyen korkunç engellerle karşılaştılar. Ancak sevgi ve dostlukla bu zorlukların üstesinden geldiler. Yavaş yavaş pembe bulutun sırlarını çözmeye başladılar.
Sonunda büyücünün kötü planlarını engellemek için ellerinden geleni yaptılar. Elsa pembe bulutun içinden çıkıp sevdiklerine sarıldı. Ülke huzur dolu günlerine döndü ve her şey pembeye boyandı. Elsa, kız kardeşi Anna ve diğer arkadaşlarıyla birlikte güzelliğiyle ünlü bu pembe ülkede mutlu bir şekilde yaşamaya başladı. Büyücü, şeytani planının başarısız olmasından dolayı pişman oldu. Ve masalımız Elsa’nın dostluk ve sevgi dolu pembe bir dünyada mutlu bir şekilde yaşamasıyla sona erdi.