Bir varmış bir yokmuş çok yağış alan bir ormanda pandalar yaşarmış. Bu pandalar genelde hep siyah beyaz renkteymiş. Ormanda pandalar bambu ağaçlarının saplarını, kökünü, yapraklarını yermiş ve ortalama günde 10 saat uyurlarmış. Ağaç dallarına çıkıp otururlarmış, ağaç dalları ile oynarlarmış. Bir gün bir panda dünyaya gelmiş. Pandanın rengi kahverengi siyahmış.
Bu güzel renkli panda büyümüş fakat arkadaşları tarafından dışlanıyormuş. Çünkü rengi farklıymış, arkadaşları sen ayıların rengine benziyorsun dermiş. Yaşlı bir panda bu durumu farketmiş, kahverengi siyah pandayı yanına çağırmış. Evladım sen kendi renginle özel ve eşsizsin, yeteneklerin çok büyük, kendi başına ağaçlara erken aylarda çıkabilmeye başladın, arkadaşların seni kendilerinden uzaklaştırmaya çalışsa da sen yinede aralarına katıl onlarla oynamaya çalış, sen onlar gibi olma demiş. Ben onlarla konuşacağım demiş.
Bir gün kahverengi panda ormana dolaşmaya çıkmış, yağışlı bir havada yürürken karşıda bir ayı görmüş ve kıpırdamamaya çalışmış. Çünkü ses yaparsa kendisine zarar verebilirmiş. Ayının kulakları iyi duyuyormuş çalılardan gelen sesi duymuş. Panda çalılara saklanmış. Ayı yavaş yavaş çalılara doğru gelmeye başlamış. Panda bir anda kendini göstermiş,
“Merhaba, ayı kardeş demiş.” Ayıda ona merhaba demiş. Ben seni ilk defa görüyorum sen nerelerden geldin demiş. Pandanın rengi kahverengi siyah olduğu için ayı pandayı ayı sanmış. Panda ben uzaklardan geliyorum demiş, yolum buralara düştü buradan geçiyordum demiş. Ayı sen bizim rengimizden farklısın, kahverengi renklerin var ama sen siyah rengede sahipsin, gözlerin, kulakların, pençelerin benim gibi değil demiş. Panda hiç bozuntuya vermemiş, evet bizim yaşadığımız yerlerde ayılar benimle aynı renkte demiş.
Ayı pandayı evlerine davet etmiş, bizim oraya gelmelisin tüm arkadaşlarım seni görmeli rengini çok sevecekler demiş. Panda düşünmüş, panda olduğu anlaşılmasın diye kabul etmek zorunda kalmış. Ve ayıların olduğu yere gelmiş hepsi şaşırmış, bakakalmışlar. Pandaya bir yer ayarlamışlar sen burada uyu demişler ve ona bal getirmişler. Hiç sevmezmiş ama yemek zorunda kalmış. Sabaha doğru oradan gizlice gitmek için plan yapmış. Herkes uyurken sessiz adımlar ile yola çıkmış, birde ne görsün onu davet eden ayı karşısına çıkmış nereye gidiyorsun demiş habersiz. Ayı kardeş gitme vaktim geldi pandalar merak etmiştir beni demiş yanlışlıkla. Ayı şaşkınlıkla ne pandası demiş sen panda mısın demiş. Merak etme kimseye söylemeyeceğim demiş ve arkadaş olmuşlar. Panda evlerine dönmüş ve böyle bir macera yaşamış olmuş.